Doğduğu topraklara yatırım yaptı, yüzlerce kadına ve engelli bireye iş fırsatı sundu
Ağrı’da hayata geçirilen tekstil fabrikası, kadın ve engelli istihdamına sağladığı katkıyla dikkat çekiyor. İki yılda yaklaşık 200 kişiye iş imkânı sağlayan tesis, üretimiyle dünyaca ünlü markalara hizmet veriyor.
Yıllar önce İstanbul’a göç eden Mehmet Yıldırım, çocukluk hayalini gerçekleştirerek memleketi Ağrı’da tekstil fabrikası kurdu. Sporteks adıyla faaliyet gösteren tesis, kadın ve engelli bireyleri istihdama dahil ederek hem ekonomik hem de sosyal alanda önemli bir adım attı. Yaklaşık bir milyon dolarlık yatırımla iki yıl önce faaliyete geçen fabrika, kısa sürede bölge ekonomisinde önemli bir aktör haline geldi. Çalışanların büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu tesiste, engelli bireyler de üretim süreçlerinde aktif rol alıyor. Fabrikada üretilen ürünler, dünyaca tanınan markalara gönderilirken, Yönetim, mevcut 200 kişilik istihdamı 400’e çıkararak bölgeye sağlanan ekonomik katkıyı ikiye katlamayı hedefliyor.
"Bu hayali gerçekleştirmek ise kolay olmadı"
Memleketi olan Ağrı’ya yatırımla dönmenin hayalini kuran ve yıllar sonra bu hayalini gerçekleştiren fabrika sahibi Mehmet Yıldırım, "Kendi memleketimizde, kendi coğrafyamızda, kendi insanımıza faydalı olmak bizim için gerçekten gurur verici. Bu hayali gerçekleştirmek ise kolay olmadı. Elimizdeki tüm varlığımızı ortaya koyarak bu fabrikayı kurduk. Milyon dolarlık kaynaklarımız yoktu. Yaklaşık bir milyon dolar harcadık. İki yıldır üretime devam ediyoruz ve inşallah daha da büyüyeceğiz" dedi.
"Kadın ve engelli istihdamına önem veriyoruz"
Fabrikayı özellikle kadın istihdamı için kurduklarını söyleyen Mehmet Yıldırım, "Şu an personelimizin yüzde 60-70’i kadın, yüzde 30-35’i ise erkek. Bu coğrafyada kadın olmak zor. Ben de burada doğup büyüdüğüm için iyi biliyorum. Senelerce kadınlarımız okumadı, çalışmadı. Genç kızların cebinde para olmazdı, bir akrabası İstanbul’dan ya da yurt dışından harçlık gönderdiğinde onu aylarca sakladıklarını bilirim. İşte bu yüzden bu fabrikayı özellikle kadınlar için kurduk diyebilirim. Her geçen gün kendilerini geliştiriyorlar. Şu an yüzde 50-60 seviyesine ulaşmış durumdayız. Ekonomi güç getirdiği gibi özgüven de getirir. Cebinizde para varsa hayata daha güvenle bakarsınız; yoksa, hele ki bu coğrafyada, sıkıntılar daha da ağır hissedilir" ifadelerini kullandı.
"Yatırımcılar Ağrı’ya destek verse, yüzlerce kişiye daha istihdam sağlanabilir"
Şu anda yaklaşık iki yüz çalışanları olduğunu belirten Yıldırım, hedeflerinin bu sayıyı dört yüze çıkarmak olduğunu belirterek, "Aylık altı milyon lira giderimiz var ve bu para Ağrı’daki insanlara kazanç olarak dönüyor. Sayıyı dört yüze çıkardığımızda bu katkı da iki katına çıkacak. Özellikle engelli ya da işe çok ihtiyacı olan kişileri istihdam etmeye özen gösteriyoruz. Burada tekstil fabrikaları kurmak mümkün. Eğer yatırımcılar Ağrı’ya destek verse, yüzlerce kişiye daha istihdam sağlanabilir. Ben 10 yaşında Ağrı’dan ayrıldım, kırk beş yaşında buraya fabrika açmak için geri döndüm. Başka bir yerde yatırım yapsaydık belki üç kat fazla kazanırdık ama bizim için önemli olan memleketimizde insanlara iş imkânı sunmak. Yeter ki beş kişi bile Allah razı olsun desin. İnşallah sesimiz duyulur ve Ağrılı iş insanları memleketlerine daha çok yatırım yapar" şeklinde konuştu.
"Engelime rağmen işe alındım"
Fabrikada çalışan ve engeli bulunan Zarife Ayşe Porsu, fabrikada çalışmanın hem sosyal hem de ekonomik hayatına olumlu etkiler kattığını belirterek, "İki sene önce buraya başvurdum. Engelim olmasına rağmen beni işe aldılar. Çok mutluyum, çok memnunum. Tüm arkadaşlara tavsiyem, bu gibi yerlere başvurmalarıdır. Bu tür işletmeler olduğu sürece kadınlar da engelli bireyler de mağdur kalmaz, ayakta durabilir. Burada çalışmak beni hem maddi hem manevi olarak rahatlatıyor. Yemeğim, içeceğim eksiksiz sağlanıyor. Bir insan evladına nasıl özen gösterilirse bana da öyle davranıyorlar. İzin gerektiğinde rahatça alabiliyorum. Pazartesi günleri tatil imkanımız var, işlerimizi o gün halledebiliyoruz. Başka günlerde ihtiyaç olursa da müdürümüzden veya şeflerimizden izin alıyoruz, hemen yönlendiriyorlar. Yakın zamanda oğluma bir araba aldım, eksik kalan param için de bana destek olacaklarını söylediler. İşin dışında da her konuda yanımızdalar. Normalde makine başında yemek yemek yasak ama benim durumumda olan kişiler için bu kuralı esnettiler. Şeflerim bile bu konuda mücadele etti. Nazlı Hanım mutfaktaki görevlilerle konuşup bana bu imkanı sağladı. Onların sayesinde ayakta durabiliyorum. Hep onlara dua ediyorum" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.