Merakın ve Aklın Sesi TÜRGEV’de Yükseldi
Genç akademisyenlerin düşünceyi cesaretle ifade ettiği TÜRGEV Akademi Sempozyumu, merak ve bilimin kesiştiği özgün bir zemin sundu.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) bilimsel vizyonunun önemli halkalarından biri olan Akademi II. Öğrenci Sempozyumu, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde düzenlendi. Dört yılın ardından yeniden hayata geçirilen sempozyum, genç araştırmacıların İslami ilimler ve sosyal bilimler alanlarında sunduğu disiplinler arası bildirilerle öne çıktı. Sempozyuma, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akını Yılmaz, TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt katıldı.
Yılmaz, programın yalnızca akademik yetkinlik değil; aynı zamanda gençlere ahlaki duruş ve kültürel farkındalık kazandırmayı amaçlayan bütüncül bir vizyonla tasarlandığını vurguladı. Bilgi kadar düşünceyle de donanmanın gerekliliğine dikkat çeken Yılmaz, sempozyumun bu yönüyle gençler için güçlü bir entelektüel zemin oluşturduğunu belirtti.
Eleştirel Düşünce Oturumlara Yön Verdi
Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda gerçekleşen sempozyumda, her bildiri sonrasında uzman akademisyenlerce yapılan değerlendirme panelleri, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine katkı sundu. Etkinlik boyunca sunulan bildiriler, yalnızca bilimsel değil, toplumsal yönleriyle de ses getirdi.
" Hakikati anlama çabası insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanır"
Etkinliğin açılışını yapan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, konuşmasında merak duygusunun öğrenme serüvenindeki yerini vurgulayarak, Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan şey, yalnızca insanın yaratılışına yerleştirilmiş en derin duygulardan biri olan meraktır. İnsan, yaratılışı itibarıyla merak eder. Merak, sadece bir his değil, aslında kendilik bilincinin, kulluğun ve öğrenmenin ilk adımıdır. Bu merakla insan anlamak ister; kendini, dünyayı, varlığı, hakikati anlama çabası insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanır. Sokrat bir sözüyle bize seslenir; Heraklitos "Kendimi aradım." der. İbn-i Sina, "Nefsini bilen, aklını tanır." sözüyle elimizden tutar. Yunus Emre, "İlim kendini bilmektir." der. Hatta bu arayış o kadar derinleşir ki, kendini bilme isteği yaratıcıyı bilmeye kapı aralar: "Ki kendini bildi, Rabbini bildi." Bugün aslında bu kadim duygunun sürmesi için bir aradayız. Kendini bilmek sadece içe dönmek değil; başkasının sözünde kendini duymak, farklı düşüncelerde kendi arayışını tanımak ve merakı sürdürmektir." dedi
"Türkiye’de ithal kavramlarla değil, kendi kavramlarıyla düşünen, çözüm üreten gençler yetişsin istiyoruz"
Bilgin insana hizmet etmiyorsa, soykırım ve katliamla araç olduğunun altını çizen TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, " Yaşadığımız çağda aklın egemen olduğunu biliyoruz ama vicdanın da sustuğunu görüyoruz. Çok acı bir şekilde Gazze’den Suriye’ye, Myanmar’dan Sudan’a yaşananlar bize gösteriyor ki bilgi, insana hizmet etmiyorsa çok büyük soykırımlara, çok büyük katliamlara araç hâline de gelebiliyor. Sorgulayan, düşünen, merhameti ve adaleti merkeze alan gençler için hizmet etmek istiyoruz. Türkiye’de ithal kavramlarla değil, kendi kavramlarıyla düşünen, çözüm üreten gençler yetişsin istiyoruz. Malumunuz, birkaç yüzyıldır Batı merkezli epistemoloji, neyin geçerli olduğunu, kimin sözünün kıymetli olduğunu, kimin sesinin duyulabilir olduğunu, kimin deneyiminin değerli kabul edilebileceğini belirliyor. Bunun en açık yansımasını bugün yine Gazze’de yaşanan soykırım üzerinde bilginin nasıl üretildiğini ve nasıl dolaşıma sokulduğunu gözlemleyerek görmek mümkün." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.