Türkiye’nin ilk Tüp Bebek Merkezinde anne baba olma hayaline bilimsel dokunuş
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Hastanesi Üremeye Yardımcı Teknikler Merkezi (Tüp Bebek Merkezi) Ünite Sorumlusu Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, tüp bebek tedavisindeki yenilikçi yöntemleri anlattı.
Türkiye’nin ilk tüp bebek merkezi olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üremeye Yardımcı Teknikler Merkezi, Prof. Dr. Refik Çapanoğlu hocanın başkanlığında Prof. Dr. Erol Tavmergen ile Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker öncülüğünde 1988’de kuruldu. Türkiye’de bir ilki başaran Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker ve Prof. Dr. Erol Tavmergen, yaptıkları çalışmalarla birçok anne ve babanın umut ışığı oldular. Kurdukları laboratuvarda ilk denemelerini fareler üzerinde yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, daha sonra kısa süre içerisinde çocuk sahibi olamayan evli çiftlerde tedaviye başladıklarını ifade etti. Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, "İlk 7 hastadan 2 tanesi gebe kaldı. Bu bebekler 1989’da dünyaya geldiler ve bu oran o tarihler için dünya istatistiklerinin üzerindeydi" dedi.
"Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı önemli bir faktördür"
Tüp bebek uygulamasından bahseden Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, "Embriyo evli çiftlerden alınan yumurta ve spermin bir tüp içerisinde bir araya getirilmesi ile oluşur ve tüp bebek ismini de buradan alır. Aslında bizde bu süreçte tabiatı taklit etmekteyiz. Tedaviye başlamadan önce hem kadını hem de erkeği ele almak önemlidir. Çünkü gebelik oluşmaması sadece kadına bağlı bir sebepten dolayı olmayabilir. Erkek faktörü de yüzde 50’ye varan oranlarda etkili olmaktadır. Tüp bebek tedavisinin uygulanabilmesi için kadının döllenmeye elverişli yumurta üretebilen en az bir yumurtalığının bulunması ve gebeliği sürdürebilecek bir rahiminin olması, erkeğin de sperminin olması gereklidir. Tüp bebek başarısında özellikle kadın yaşı çok önemli bir faktördür. Kadın yaşı 35 üzerine çıktığında gebelik şansı azalmaya başlar ve 40 yaşından sonra da iyice düşer" diye konuştu.
Teknolojinin gelişimi ile birlikte birçok yeni yöntemin ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Tavmergen Göker, "Bu yöntemlerden birisi ilk kez Palermo tarafından uygulanan ‘Mikroenjeksiyon’ yöntemidir. Mikroenjeksiyon, tek bir spermin yumurta hücresinin içerisine mikroskop altında enjekte edildiği ve embriyo oluşumunu takiben anne adayına transfer edildiği bir yöntemdir. Çiftlerin öncelikle tetkikleri tamamlanmakta ve kendileri hangi tedavi yöntemi için uygun ise yumurtlatma tedavisi, aşılama veya tüp bebek tedavisi planlanmaktadır" dedi.
Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, "Tüp bebek tedavisinin tercih edilme nedenlerinin birisi de hasta çocuğa tedavi imkânı olabilecek donör kardeş ihtiyacı bulunmaktadır. Ayrıca belirli genetik hastalıklarda oluşan embriyonun hasta veya taşıyıcı olduğunun embriyodan biopsi alınarak ‘preimplantasyon genetik tanı (PGD)’ yöntemi ile belirlenerek, sağlıklı embriyonun transfer edilmesi ve bu şekilde genetik açıdan sağlıklı bir bebek sahibi olma şansı arttırılmaktadır" diye konuştu.
Tüp bebek tedavisinin uygulama alanlarında bahseden Prof. Dr. Tavmergen Göker, "Tüp bebek tedavisini uygulama alanı çoğunlukla doğal yollarla çocuk sahibi olamayanlar olmaktadır. Ancak günümüzde erken menopoz, kanser tedavisi ile yumurtalık rezervinin kaybedilmesi ve benzeri hastalıklar nedeni ile ortaya çıkabilecek üreme sorunlarında da tercih edilmektedir. Bu kapsamda erkek veya kadında eşey hücreleri, embriyolar saklanabilir. Bu hücreler -1960C’de dondurularak muhafaza edilir. Dondurma sonrası her yıl süre uzatması için başvurulması gerekir. Yasal olarak dondurularak saklanma süresi beş yıldır. Bu süreyi aşan durumlarda Bakanlıktan izin alınması gerekiyor" dedi.
"Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği eğitim ve sertifika merkeziyiz’’
Prof. Dr. Tavmergen Göker "Merkezimiz, hasta sayısı açısından Türkiye’deki resmi kurumlar arasında üst sıralarda yer almaktadır. Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, hem hizmet kalitemizi sürekli artırmakta hem de alanımızda öncü konumda ilerliyoruz. Sunduğumuz sağlık hizmetlerinin yanı sıra bilimsel platformda da başarılı çalışmalar yapılıyor. Kuruluşumuzdan buyana geçen 37 yıllık sürede, bizim öncülüğümüzde merkezler açılmıştır. Tüp bebek tedavisi uygulayabilmek için Sağlık Bakanlığı onaylı 6 aylık eğitim programını tamamlamış olmak ve sertifika almak zorunluluğu vardır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi sadece tedavi merkezi olmayıp aynı zamanda Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirmiş bir eğitim ve sertifikasyon merkezidir. Merkez aynı zamanda Ege Bölgesi’ndeki tek sertifikasyon merkezidir ve Sağlık Bakanlığı tarafından altı ayda bir denetlenir. Bu yönlerimizle hem sağlık hizmetlerine hem de sağlık alanına ve uluslararası bilimin gelişmesine katkı sağlamaktadır" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.